Khooneye Ma
İnsanın kendisini tanımladığı kelimelerin arasına, doğduğu toprağın tınısı siner. Kokusunu duyarsınız yürüdüğü vadilerin. Bireyin varoluşu ‘vatan’ kavramından ayrı düşünülemez. Kimlik, onun etrafında şekillenir.
Sürgünün sancısı burada şiddetli bir halde baş gösterir. Vatan dediği yer onu içinden çıkarıp atmış, ölü bir doğuma sürüklemiştir. Şair ‘Ölü bir kısrağı kırbaçlamak’ diyordu, sanırım şimdi bu mısra uygun düşüyor buraya.
Vatan artık neresi benim için, bilmiyorum. ‘Ev’ ise çok uzak bir düşte unutulmuş öykü. Sürgünüm başladığından beri on altı ev değiştirdim. Oradan oraya sürüklenmekle geçiyor zamanım ve bu artık sıradan bir hal alıyor. Varılan hiçbir yerin ‘ev’ olmayışı, nasılsa kök salmayacağım hissiyle, bir otel odası uykusuna bürünüyorum. Marjan Farsad’ın Khooneye Ma şarkısını binlerce kere dinledim sanırım, satır aralarında kendimi bulduğum için.
Sözleri şöyle:
Evimiz çok çok uzakta
Sabırlı dağların arkasında
Altın tarlaların arkasında
Boş çöllerin arkasında
Evimiz suyun diğer yakasında
Huzursuz dalgaların diğer kısmında
Selvi ormanlarının arkasında
Bir rüyada, fantezide
Mavi okyanusun arkasında
Armut bahçelerinin arkasında
Asmalığın diğer kısmında
Arı kovanlarının arkasında
Evimiz bulutların ardında
Suratsızlığımızın diğer kısmı
Islak yolların sonunda
Yağmurun arkasında, denizin arkasında
Evimizin öyküleri var
Vişneleriyle fıstıkları var
Sıcak gülüşlerinin ardında
Yorgun insanları var
Evimizin mutluluğu var
Havuzlarında balıklar var
Sokaklarında imece var
Şirin kedileri var
Evimiz, sıcak ve samimi
Duvarlarında eski resimler
Balkondaki oyunun resmi
Yazın deniz kıyısında
Yağmur altındaki o günün resmi
Bir hıçkırık ve bavulla
Harika ve nazik insanlardan ayrılırken
Evimiz çok çok uzakta
Sabırlı dağların arkasında
Altın tarlaların arkasında
Boş çöllerin arkasında
Evimiz suyun diğer yakasında
Huzursuz dalgaların diğer kısmında
Selvi ormanlarının arkasında
Bir rüyada, fantezide